İSTANBUL, (DHA)- Kansere yakalanma oranının, günümüz dünyasında halen artışta olduğunu söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Babek Tabandeh, “Öncelikli hedef, her zaman hastalığı tam olarak iyileştirmek olsa da kanser cerrahisinde başarının tanımı, genellikle hastalığın bölgesel tekrarlama riskini yüzde 10’un altında tutmak ve hastanın beklenen hayat süresini 5 yıla yaklaştırmaktır” dedi.
Dünyada sosyoekonomik düzeyi düşük bölgelerde, tanıdaki gecikme ve tedavideki yetersizlikler nedeniyle kanserden ölüm oranları daha yüksek seyrederken, 2030 yılında 11,5 milyon kişinin bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetmesinin öngörüldüğünü ifade eden Medicana Ataşehir Hastanesi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Babek Tabandeh, kanser tedavisinin, hastalığın vücutta etkilediği tüm noktaların ve fonksiyonların bilinmesi doğrultusunda, çok yönlü bir tedavi olması gerektiğini söyleyerek “Modern tıpta bu tedavi tamamen bir takım işidir. Genel cerrah veya kanser cerrahı, bu takımın bir parçasıdır ve hasta adına başarının yakalanması, bu takımın üyelerinin yakın ve uyumlu çalışmasına bağlıdır. Takımın üyeleri; onkoloji cerrahının yanında medikal onkoloji uzmanı, radyasyon onkoloji uzmanı, onkoloji -kanser- hastaları konusunda eğitimli ve deneyimli psikiyatri uzmanı ve psikolog, yine aynı deneyime sahip diyet uzmanı ve fizyoterapisttir. Ayrıca gerektiğinde konuyla ilgili yeterli tecrübeye sahip patoloji ve radyoloji uzmanları, nükleer tıp, enfeksiyon hastalıkları, gastroenteroloji ve diğer sistemleri ilgilendiren uzmanların desteği de tedavi sürecinde vazgeçilmez unsurlardır” diye konuştu.
Onkolojik cerrah terimi; sadece genel cerrahi alanında kanser konusunda kendini geliştirmiş cerrahları akla getirse de beyin, akciğer, kas ve iskelet sistemi, böbrek, üst solunum yolları, kadın hastalıkları ve cilt kanserlerinin cerrahisiyle ilgilenen cerrahların da onkolojik cerrah olarak kabul edildiğini belirten Op. Dr. Tabandeh, “Önemli olan, kanser cerrahının hem sağlıklı hem de kanserli dokunun özelliklerini ve davranışlarını bilmesi, teknik ve tecrübe açısından yeterli donanıma sahip olması ve tedavide takımın bir parçası olduğunu bilmesidir” ifadelerini kullandı.
“FİZİKSEL VE RUHSAL OLARAK TEDAVİYE HAZIRLAMA KONUSUNDA YETKİN OLUNMALI”
Bir genel cerrah tarafından tedavi edilebilen kanser türleriyle ilgili bilgi veren Op. Dr. Tabandeh, “Sindirim sistemi organlarından yemek borusu, mide, onikiparmak bağırsağı, ince ve kalın bağırsaklar ve makat bölgesinin kanserleri ile karaciğer, safra kesesi ve safra yolları, pankreas bezinin kanserleri, karın duvarı, zarları ve yağlı dokuların kanserleri, meme, tiroit ve paratiroit bezlerinin yanı sıra dalak ve böbrek üstü bezlerinin kanserleri, ayrıca karın bölgesinde ve gövdede yerleşmiş bazı cilt ve yumuşak dokuların kanserleri -sarkomlar- genel cerrahi alanında tedavi edilebilir. Bir kitle oluşturarak kendini gösteren tüm kanserlerin tedavisindeki en önemli basamak; mümkünse kitleyi, çevresindeki kabul edilebilir temiz bir doku sınırıyla birlikte çıkartmaktır. Öncelikli hedef, her zaman hastalığı tam olarak iyileştirmek olsa da kanser cerrahisinde başarının tanımı, genellikle hastalığın bölgesel tekrarlama riskini yüzde 10’un altında tutmak ve hastanın beklenen hayat süresini 5 yıla yaklaştırmaktır.”
Günümüzde birçok kanserin tedavi sürecinde, cerrahi operasyonların tedavi programının omurgasını oluşturduğuna dikkat çeken Op. Dr. Tabandeh, şöyle devam etti:
“Kanser tedavisiyle ilgilenen takım, sadece cerrahi alanındaki başarılarla kalmayıp hastalığın tanısını koymakta ve operasyon kararını vermeden önceki dönemde hastalığın safhasını belirlemede yetkin olmalıdır. Ayrıca cerrahi tedavinin stratejisini şekillendirme, cerrahi öncesi ve sonrası verilebilecek kemoterapi ve radyoterapiye hakim olmalı ve bu tedavilerin sıralamasını belirleme konusunda da yeterli olmalıdır. Onkolojik takım üyeleri ve tabii ki onkolojik cerrah ayrıca hastanın kendisi ve yakınlarını fiziksel ve ruhsal olarak tedaviye hazırlama konusunda yetkin olmalıdır. Aynı zamanda operasyondan sonraki süreçte hastanın günlük hayatındaki beslenmesinden fiziksel aktivitesine, psikolojik ve sosyal durumlarından destekleyici tedavilerin seçimine kadar pek çok konuda destek verme yeteneğine sahip olmalıdır.”
“BESLENME, KANSERLE SAVAŞTA BAŞARI YOLUNDA ÖNEMLİ BİR SİLAH”
Kanser tedavisi öncesi ve sırasında vücudu güçlü kılmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Op. Dr. Tabandeh, “Gerekli vitamin ve yapıtaşlarının temini, yeterli minerallerin, elementlerin ve hatta su ile oksijenin sağlanması bile insan vücudunu olumlu yönde etkiliyor. Bu nedenle kanser cerrahisinden bir-iki hafta önce başlanan ve operasyona kadar devam edilebilen destekle hastanın vücudu güçlendiriliyor. Beslenme, kanserle savaşta başarı yolunda önemli bir silah” dedi.