ANKARA, (DHA)- Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, “En son yapılan iyileştirme ile emekli maaşı 10 bin TL civarında. TÜİK’in açıkladığı yoksulluk rakamı 48 bin TL. Dip rakam 18 bin TL. Kiraların 10-15 bin TL’lere çıktığı bir zeminde insanlar nasıl geçinecek? Emeklinin bir insan olduğu unutulmamalıdır. Bu ülkede kim hakkını, hukukunu kaybetmişse, kimin insanca yaşama isteğine ket vurulmuşsa hep birlikte onun yanında olmamız icap eder” dedi.
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır beraberindeki heyet ile 2021 Tüm Emekliler Sendikası’nı (2021 Tüm Emekli-Sen) ziyaret etti. Çayır, ziyaret kapsamında 2021 Tüm Emekli-Sen Genel Başkanı Salman Hürkardeş ile bir araya geldi. İkili görüşme öncesi basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
‘İNSANCA, ONURLUCA YAŞAMAK İSTİYORUZ’
2021 Tüm Emekliler Sendikası Genel Başkanı Salman Hürkardeş, burada yaptığı açıklamada, Remzi Çayır ve heyetine ziyaretlerinden dolayı duydukları memnuniyeti dile getirerek “Ülkemizde ekonomik sıkıntılar devam etmektedir. Sayın cumhurbaşkanımız 2024 yılının emekliler yılı olacağını ifade ediyor. Oysaki bugün asgari ücret 17 bin 2 TL oldu. Yoksulluk sınırı ise 48 bin 459 TL oldu. Bu bağlamda emeklilere verilen ücretler bir kirayı bile karşılamaktan yoksun. Örneğin, kök maaşı 4 bin 500 TL alan arkadaşlarımız yüzde 49,25 TL’yi ilave ettiğimizde maaşları 6 bin 706 TL’ye çıkmaktadır. Kök maaşı 5 bin TL olanların ise yüzde 49,25’i ilave ettiğimizde 7 bin 462 TL ücret almaktadır. Kök maaşı 6 bin TL olan arkadaşlarımızın ise, yüzde 49,25’i ilave edildiğinde 8 bin 955 TL maaş almaktadır. Ancak 7 bin TL ücret alanlar biraz bunu aşarak, yüzde 49,25 ile 10 bin 448 TL maaş almaktadırlar. Dolayısıyla 7 bin 500 TL maaş alanlar yüzde 49,25 oranından doğrudan yaralanıyorlar. Kök maaşı 7 bin 500 TL’nin altında olanlar yüzde 32-33 hatta hiç zam almayanlar dahi var. Her ne kadar en az alan emeklilerin maaşı 10 bin TL’de olsa bu aradaki farkı, sosyal güvenlikleri maalesef hazine karşılamaktadır. Gerçekten emekliler müjdelerle bir emekli yılı değil, açlık, yoksulluk ve sefalet yılı olarak devam ediyor. Gerçekten insanca, onurluca yaşamak istiyoruz. Geleceğe ilişkin ‘tam bağımsız bir Türkiye’ diyoruz. İnsanlarımızın refahı için el ele vererek, omuz omuza bu işin mücadelesini devam ettireceğiz” dedi.
‘TÜRKİYE’NİN YAPISAL BİR DEĞİŞİKLİĞE İHTİYACI VAR’
Milli Yol Partisi lideri Remzi Çayır ise emeklilerin mağduriyetlerinin giderilmesini gerektiğini ifade ederek “En son yapılan iyileştirme ile emekli maaşı 10 bin TL civarında. 12 bin hatta 13 bin TL ile nasıl geçim sağlanacak? TÜİK’in açıkladığı yoksulluk rakamı 48 bin TL. Dip rakam 18 bin TL. Asgari ücret 17 bin TL. Kiraların 10-15 bin TL’lere çıktığı bir zeminde insanlar nasıl geçinecek? Şu anda altta kalanın sesi duyulmaz oldu. Emeklinin bir insan olduğu, katkı sağladıkları unutulmamalıdır. Ben en başından beri söylüyorum; Türkiye’nin yapısal bir değişikliğe ihtiyacı var. Sizlerden beklenen neydi? Hayatın biraz daha kolaylaşması, emeklinin alım gücünün yükselmesi, emeklinin onurluca yaşamasını sağlamasıydı. Hiçbir ülkede arabayı deviren şoför diyecek ki, ‘ey halkım ben arabayı devirdim, gelin benim arabaya binin’ dese hiç kimse binmez. Bu ülkenin insanı bindi. Bu gidişe bir son vermek hepimizin görevi. Ben öyle düşünüyorum, öbürü böyle düşünüyor demek yanlıştır” diye konuştu.
‘TÜRKİYE, İNSANLARIN ONURLU VE ŞEREFLİ YAŞADIĞI BİR ÜLKE OLMALI’
Çayır, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Türkiye’nin insanlarının onurlu ve şerefli yaşadığı bir ülke olabilmesi için hepimiz katkı sunmalı, çalışmalı ve çabalamalıdır. Türkiye’nin problemleri varsa çaresinin de olduğu inancıyla siyasete girdik. Demokrasinin vazgeçilmez kurumları olan siyasi partilerde demokrasi yok. Önce onları bir demokrasi de buluşturmak lazım. Farklı fikirlere, kendi içinde muhalefete hiçbir parti ve siyasi kurum izin vermiyor. Halbuki kendi muhalefetiyle yaşayan yapılar zengindir, güçlüdür ve geleceği kuşatırlar. Siyaset kurumu hizmet aracı olmaktan çıktığı için Türkiye bugün emekliye para veremiyor. Bugün emekli zor durumda. Biz hem milliyetçi hem ülkücü hem de devrimci olarak kendimizi nitelendiriyoruz. Devrimciliğimiz de şuradan geliyor; bu sistemi değiştireceğiz, bu düzen bu şekilde devam edemez. Bu ülkede kim hakkını, hukukunu kaybetmişse, kimin insanca yaşama isteğine ket vurulmuşsa hep birlikte onun yanında olmamız icap eder.” (DHA)
FOTOĞRAFLI